Dünya Sağlık Örgütü -
Dünya Sağlık Örgütü (İngilizce: World Health Organization - WHO), Birleşmiş Milletler'e bağlı olan ve toplum sağlığıyla ilgili uluslararası çalışmalar yapan örgüt .
Kuruluşu: 7 Nisan 1948
Merkezi: Cenevre, İsviçre
Ana kuruluşu: ECOSOC
Acil durumlar, Dünya Sağlık Örgütü tarafından tanımlanan
hiç beklenmedik anlarda karşınıza çıkabilecek,
hastalıklar ve kaza halleri olarak kabul edilmektedir. Sigorta
özel ve genel şartları gereği standart istisnalar arasında yer
almayan ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri
durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24
saat içinde tıbbi müdahale gerektiren durumlar ile tıbbi veya
cerrahi tedavi gerektirdiğini belirten haklı bir görüşe yol açan
durumlarda
sağlanan sağlık hizmetleri acil sağlık hizmeti olarak tanımlanır.
hiç beklenmedik anlarda karşınıza çıkabilecek,
hastalıklar ve kaza halleri olarak kabul edilmektedir. Sigorta
özel ve genel şartları gereği standart istisnalar arasında yer
almayan ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri
durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24
saat içinde tıbbi müdahale gerektiren durumlar ile tıbbi veya
cerrahi tedavi gerektirdiğini belirten haklı bir görüşe yol açan
durumlarda
sağlanan sağlık hizmetleri acil sağlık hizmeti olarak tanımlanır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından tanımlanmış olan
ve acil durum olarak değerlendirilen haller:
ve acil durum olarak değerlendirilen haller:
1 ) Suda boğulma,
2 ) Trafik kazası,
3 ) Terör, sabotaj, kurşunlama, bıçaklama, kavga, v.b.
4 ) Tecavüz,
5 ) Yüksekten düşme,
6 ) Ciddi iş kazaları, uzuv kopmaları,
7 ) Elektrik çarpması,
8 ) Donma, soğuk çarpması,
9 ) Isı çarpması,
10 ) Ciddi yanıklar,
11 ) Ciddi göz yaralanmaları,
12 ) Zehirlenmeler,
13 ) Anafilaktik şok,
14 ) Omurga ve alt - üst ekstremite kırıkları
15 ) Kalp krizi, hipertansiyon krizleri,
16 ) Akut solunum problemleri,
17 ) Şuur kaybına neden olan her türlü organik kusur,
18 ) Ani felçler,
19 ) Ciddi genel durum bozukluğu,
20 ) Yüksek ateş (39.5 °C ve üzeri),
21 ) Diabetik ve üremik koma,
22 ) Genel durum bozukluğunun eşlik ettiği dializ hastalığı,
23 ) Akut batın,
24 ) Akut masif kanamalar,
25 ) Menenjit, (beyni saran zarların iltihabıdır),
26 ) Renal kolik.
Vücutta dengeli bir beslenme gerekiyor. Dengeli beslenmediğimiz
zaman vücuttaki çeşitli fonksiyonlar bozulmalar meydana geliyor. Özellikle ...
efined by the World Health Organization (WHO)
and emergency cases:
1) Drowning in water,
2) Traffic accident,
3) Terror, sabotage, bulleting, stabbing, fighting, etc.
4) Rape,
5) falling from a height,
6) Serious work accidents, limb breaks,
7) Electric shock,
8) Freezing, cold shock,
9) Heat shock,
10) Serious burns,
11) Serious eye injuries,
12) Poisoning,
13) Anaphylactic shock,
14) Spine and lower - upper extremity fractures
15) Heart attack, hypertension crises,
16) Acute breathing problems,
17) All kinds of organic defects causing loss of consciousness,
18) Sudden strokes,
19) Serious general condition disorder,
20) High fever (39.5 ° C and above),
21) Diabetic and uremic coma,
22) Dialysis disease accompanied by general condition disorder,
23) Acute abdomen,
24) Acute massive bleeding
25) Meningitis, (inflammation of the membranes surrounding the brain),
26) Renal colic.
A balanced diet is required in the body. Balanced diet
when various functions disruptions in the body occu
Afet.
and emergency cases:
1) Drowning in water,
2) Traffic accident,
3) Terror, sabotage, bulleting, stabbing, fighting, etc.
4) Rape,
5) falling from a height,
6) Serious work accidents, limb breaks,
7) Electric shock,
8) Freezing, cold shock,
9) Heat shock,
10) Serious burns,
11) Serious eye injuries,
12) Poisoning,
13) Anaphylactic shock,
14) Spine and lower - upper extremity fractures
15) Heart attack, hypertension crises,
16) Acute breathing problems,
17) All kinds of organic defects causing loss of consciousness,
18) Sudden strokes,
19) Serious general condition disorder,
20) High fever (39.5 ° C and above),
21) Diabetic and uremic coma,
22) Dialysis disease accompanied by general condition disorder,
23) Acute abdomen,
24) Acute massive bleeding
25) Meningitis, (inflammation of the membranes surrounding the brain),
26) Renal colic.
A balanced diet is required in the body. Balanced diet
when various functions disruptions in the body occu
Afet.
İnsanlar için fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplar doğuran, normal
yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları
etkileyen, etkilenen topluluğun yerel imkân ve kaynaklarını kullanarak baş
edemeyeceği doğal, teknolojik veya insan kökenli olayların sonuçlarına afet
denilmektedir.
AFET YÖNETİMİ :
yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları
etkileyen, etkilenen topluluğun yerel imkân ve kaynaklarını kullanarak baş
edemeyeceği doğal, teknolojik veya insan kökenli olayların sonuçlarına afet
denilmektedir.
AFET YÖNETİMİ :
Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılabilmesi için afet öncesi, afet sırası
ve afet sonrasında yapılması gereken idari yasal ve teknik çalışmaları
belirleyen ve uygulamaya aktaran, bir olay zamanında, uygulama yapabilmeyi
sağlayan ve her olaydan çıkarılan derslerin ışığında mevcut sistemi geliştiren
yönetim biçimidir.
ve afet sonrasında yapılması gereken idari yasal ve teknik çalışmaları
belirleyen ve uygulamaya aktaran, bir olay zamanında, uygulama yapabilmeyi
sağlayan ve her olaydan çıkarılan derslerin ışığında mevcut sistemi geliştiren
yönetim biçimidir.
ACİL DURUM :
1. Olumsuz etkilerini en aza indirmek için acil önlemler alınmasını gerektiren
beklenmedik ve ani gelişen olay.
beklenmedik ve ani gelişen olay.
2. Acil müdahale gerektiren ve yerel kapasitenin olayları belirleme ve yönetmede
yetersiz kaldığı durumlarda afetler sonrası oluşan acil durum.
yetersiz kaldığı durumlarda afetler sonrası oluşan acil durum.
3. Acil durumlar; ölümler, yaralanmalar, insanların yerlerini terk etmeleri,
hastalık, sakatlık, gıda güvensizliği, altyapının hasar görmesi ya da kaybedilmesi,
zayıflamış ya da zarar görmüş kamu yönetimi ve azalmış kamu emniyeti ve
güvenliği durumlarını içerebilir. Afetten etkilenen ülkelerde, bu durumlar çoğu
kez aynı anda ortaya çıkar, yerel kapasiteyi zorlar ve ekonomik ve sosyal
faaliyetleri aksatır.
hastalık, sakatlık, gıda güvensizliği, altyapının hasar görmesi ya da kaybedilmesi,
zayıflamış ya da zarar görmüş kamu yönetimi ve azalmış kamu emniyeti ve
güvenliği durumlarını içerebilir. Afetten etkilenen ülkelerde, bu durumlar çoğu
kez aynı anda ortaya çıkar, yerel kapasiteyi zorlar ve ekonomik ve sosyal
faaliyetleri aksatır.
BİR NÜKLEER SİLAH SALDIRISI OLDUĞUNDA ALINACAK TEDBİRLER
1. Dışarıda iseniz;
• Patlama ışığını görür görmez, hemen çukur bir yere veya duvar dibine veya
kuytu bir yere YATIN!
kuytu bir yere YATIN!
• Kollarınızı başınızın üstünde kavuşturun! (gözler kapalı olacak veya ışığı
görmeyecek)
görmeyecek)
• Dizlerinizi karnınıza doğru çekip KAPANIN!
• Çıplak yerlerinizi (giysilerinizle) ÖRTÜN !
• Bu durumunuzu ışık, yakıcı hava hareketi ve yıkılmalar sona erene kadar
koruyun (1 dk.)
koruyun (1 dk.)
• Bombanın patladığını kuvvetli ışıktan hemen anlayın.
• Sonra da kalkıp telaş etmeden en yakın sığınağa yönelin; SIĞINAĞA
GİRMEDEN ÖNDE 30–60 DK. ZAMANINIZ VAR!
GİRMEDEN ÖNDE 30–60 DK. ZAMANINIZ VAR!
• Ağzınızı ve burnunuzu tozlara karşı bir bezle, elbise parçasıyla vb. koruyun.
• Sığınağa girmeden önce giysinizdeki tozu mutlaka çırpın, süpürün.
Gerekirse değiştirin.
Gerekirse değiştirin.
• El, yüz, saçlar ve diğer çıplak kalmış yerlerinizi mutlaka yıkayın.
• Sığınakta kullanacağınız gerekli malzemeleri alın ve sığınağa girin.
2. Evde veya İş Yerinde iseniz;
YAT, KAPAN, ÖRTÜN!
• Fakat cam kırıklarından ve düşen eşyalardan korunmak için:
• Sırtınızı pencereye dönün.
• Masa, ranza, koltuk altlarına / arkalarına yatın.
• Tehlike geçince doğruca sığınağa gitmek üzere yukarıda belirtilen
hazırlıkları yapın.
hazırlıkları yapın.
SIĞINAĞA GİRMEK İÇİN 30–60 DK ZAMANINIZ VARDIR!
3. Araçta iseniz;
• Parlak ışığı görür görmez:
• Aracı ve motorunu durdurun.
• Hemen açık yerlerinizi kapatın
• Ellerinizi başınızın üzerine koyun ( başınızı koruyun).
• Sırtınız camlara dönük olarak, dizlerinizin üzerine kapanın. YAT, KAPAN,
ÖRTÜN!
ÖRTÜN!
• Tehlike geçince sığınağa giriş hazırlıklarına başlayın. Telaş etmeyin.
4. Okulda iseniz;
• Parlak ışığı görür görmez;
YAT, KAPAN, ÖRTÜN!
• Derhal sıraların altına girin.
• Sırtınız camlara dönük olarak kapanın
• Sonra telaş etmeden öğretmeninizin talimatıyla sığınağa girin.
Dünya Sağlık Örgütü'nden Korkutan Açıklama: Yüzde 70 Artacak Dünya Sağlık Örgütü
(DSÖ) verilerine göre, dünyada her yıl yaklaşık 14 milyon yeni kanser vakası ortaya çıkıyor.
Nüfusunun yaşlanmasıyla yeni vaka sayısının önümüzdeki 20 yılda yüzde 70 artacağı tahmin
Dünya Sağlık Örgütü açıkladı: Yılda 8 milyon insan...
YeniÇağ-8 Şub 2020
Dünya Sağlık Örgütü tarafından tütünle mücadele kapsamında 1987 yılından bu yana 9
Şubat "Dünya Sigarayı Bırakma Günü" olarak anılıyor.
Şubat "Dünya Sigarayı Bırakma Günü" olarak anılıyor.
Sigara dünya genelinde yılda 8 milyon cana mal oluyor
Cumhuriyet-8 Şub 2020
Cumhuriyet-8 Şub 2020
Tümünü görüntüle
Corona virüste son durum: Ölü sayısı 1114'e yükseldi (Aşı için ...
ntv.com.tr-11 Şub 2020
İlk olarak Vuhan'da tespit edilen yeni tip corona virüsün, kısa sürede diğer kent ve
ülkelere yayılması üzerine Dünya Sağlık Örgütü "acil durum" ...
Dünya Sağlık Örgütü açıkladı: Koronavirüs'ten nasıl korunulur?
Milliyet-28 Oca 2020
Haliyle, bireysel olarak kendimizi nasıl koruyabiliriz? Koronavirüs bulaşmaması için neler yapılabilir?
Dünya Sağlık Örgütü, bu konuda iyi bir ...
Dünyayı 2020 yılında neler bekliyor?
Kanser Nedir.
Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki
hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir.
Genel anlamda ise kanser vücudumuzun çeşitli bölgelerindeki hücrelerin
kontrolsüz çoğalması ile oluşan 100'den fazla hastalık grubudur.
Kanser türleri ve görülme sıklıkları
Kanserler oluştukları organ, bölge ve mikroskobik yapılarına göre sınıflandırılırlar.
100'e yakın kanser türü olsa da bazı türler çok daha sıklıkla görülmektedir.
Sık görülen kanser çeşitleri:
Akciğer kanseri
Meme kanseri
Beyin tümörleri
Ağız kanseri
Bağırsak (kolon) kanseri
Özofagus kanseri
Cilt kanseri
Rahim ve rahim ağzı kanserleri
Yumurtalık kanseri
Prostat kanseri
Testis kanseri
Mide kanseri
Böbrek kanseri
Karaciğer kanseri
Pankreas kanseri
Mesane kanseri
Gırtlak kanseri
Nazofarenks kanseri olarak sayılabilir.
Her yıl dünyada yaklaşık 14 milyon kişinin kansere yakalandığı ve
yaklaşık 8,2 milyon kişinin bu hastalıklar yüzünden hayatını
kaybettiği bilinmektedir. Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı'nın
istatistiklerine göre her yıl 103 bini erkek, 71 bini
kadın olmak üzere 174 bin kişi kansere yakalanmaktdır.
Türkiye'de erkelerde en sık görülen kanser tipleri akciğer, prostat,
bağırsak, mide ve mesane kanseri iken kadınlarda meme, tiroid, bağırsak,
rahim ve akciğer kanseri olarak bilinir.
Kanser nedenleri
Kanserin nedenleri tam olarak bilinmemekle beraber iki grup risk
faktörü vardır. Bunlardan biri genetik yatkınlık yani ailedeki
hastalık geçmişi, diğeri ise çevresel ''kolaylaştırıcı'' faktörlerdir.
Çevresel faktörler; sigara ve alkol kullanımı, yoğun güneş
ışınına maruz kalma, radyasyona veya yüksek dozda röntgen
ışınına maruz kalma, kanserojen olarak anılan bazı kimyasallara
maruz kalma, bazı virüsler, kötü beslenme alışkanlıkları ve hava
kirliliği gibi faktörlerdir. Bunların yanında hamilelik döneminde
anne karnında fetüsün maruz kaldığı faktörler de kanserin
nedenlerinden sayılmaktadır
Kanser belirtileri
Kanser, her vücutta farklı birtakım belirtiler ortaya çıkarır.
Açıklanamayan kilo kaybı
Yüksek ateş
Kronik halszlik
Güçlü ağrılar
Meme, koltukaltı ve ya vücudun başka bölümlerinde hissedilen s
ert ve hareketsiz kitleler
Ciltteki, özellikle ben ve siğillerde değişiklikler
Ağızda diş etlerinde yoğun kanamalar
Balgamda kan gelmesi ve kronik öksürük
Zamansız vajinal kanamalar
Dışkıda kan bulunması ve uzun süren dışkılama problemleri
İdrarda kan bulunması ve idrar sıklığının değişmesi
Bu belirtiler her zaman kanser olduğunuz anlamına gelmez
fakat bir uzman doktor tarafından mutlaka değerlendirilmelidir.
Doktor kontrolü öncesinde erken teşhisin birçok hastanın hayatı
kurtardığı ve herhangi bir kalıcı hasara uğramadan hastalığı
atlatmasına yardımcı olduğu unutulmamalıdır. Ancak erken teşhis,
belirtilerin doğru değerlendirilmesi ve düzenli basit
kontrollerin ihmal edilmemesiyle mümkün olabilir.
Özellikle ileri aşamalara kadar herhangi bir belirti
göstermeksizin ilerleyen kanser türlerinde erken teşhisancak doktor
kontrolleriyle mümkün olmaktadır. Bu sebeple
doktora gitmek için hastalığı hissetmeyi beklemeyip düzenli
kontrolleri ve rutin tahlilleri aksatmamak çok önemlidir.
Kanser tanı ve tedavi yöntemleri
Kansere karşı verilen mücadelede erken tanı büyük önem taşımaktadır.
İnsanlarda herhangi bir belirti oluşmadan kanserin araştırılmasına
tarama denilmektedir. Günümüzde tarama yöntemleri kansere karşı
mücadelede en önemli silahlardır.
Belirtiler sonrası kanser tanısı koymak için birkaç yöntem
kullanılmaktadır. Başlıca yöntemler; kan testleri,
görüntüleme yöntemleri (MRI, bilgisayarlı tomografi vb.)
ve biyopsi işlemi ile alınan parçaların patolojik açıdan
incelenmesidir.
Kanserler, türlerine bağlı olarak farklı mikroskobik yapılara
ve yayılma hızına sahiptir. Bu yüzden her kanser türünde
farklı tedavi yolları izlenir. Genel olarak kanser tedavileri;
çeşitli ilaçlarla uygulanan kemoterapiler, radyoaktif
ışınlardan yararlanılan radyoterapiler, cerrahi girişimler
ve hastaların yaşam kalitesini arttırmak için kullanılan
tamamlayıcı (alternatif) tıp yöntemleri olarak sınıflandırılır.
Bu tedavi yöntemlerinde teknolojinin ve bilimsel çalışmaların
etkisiyle her geçen gün gelişmeler sağlanmakta ve ilerlemeler
kaydedilmektedir. Bütün bu tedavi yöntemlerinin yanı sıra kanser
hastalarında moral ve motivasyon, iyileşmenin en büyük yardımcısıdır.
Zaman zaman hastaların psikolojik destek alması da tedaviye katkı sağlamaktadır.
Günümüzde Kanser
Kanser çok önemli bir hastalıklar grubudur. Tedavisi ve tanısı bir
çok uzmanlık dallarının işbirliğini gerektirmektedir. Tedavisi güçtür.
Erken tanı önemlidir. Cerrahi ve radyoterapi lokal tedavi yöntemleri olup,
onların arkasından kemoterapi ve immünoterapi gibi sistemik tedaviler
uygulanmaktadır. Kemoterapi sitotoksik ilaçlarla yapıldığı için özel bir
ihtisas konusudur. Etkili dozlarda, fakat hastayı yan tesirlerden
koruyarak yapılması gereklidir.
Moleküler biyolojinin verdiği yeni bilgiler kanser tedavisi için umut vaad
etmektedir. Onkogenleri ve onların ürünlerini baskılayan özel maddeler
halen araştırılmaktadır. Anti-onkogenlerin de tedaviye katılmaları için
çalışılmaktadır.
Kanserde belki tedaviden daha önemli olan husus kanserin önlenmesidir.
Önlemede karsinojenik (kanser yapıcı) maddelerden uzak durmak, temiz
ve sağlıklı yaşamak ve uygun bir diyet uygulamak gibi hususlara uyulması
kanser sıklığını rahatça yarıya indirebilir. Gelecekte kemoprevansiyon
yani kimyasal maddelerle kanseri önlemek de yararlı olabilecektir.
Kanserin Biyolojisi
Kanser, bazı etkilerle değişime uğramış hücrelerin, gerek yerel
ve gerek uzak noktalarda kontrolsüz olarak çoğalıp büyümelerinin
sonucu oluşan habis hastalıklar grubudur. Normalde hücreler belli
bir kontrol altında, ihtiyaca göre bölünerek çoğalırlar. Hücreler
bir taraftan programlı ölüm ya da "apoptoz" denen olay ile yok olurken,
diğer taraftan da büyüme faktörlerinin etkisiyle çoğalır. Büyüme faktörleri
normalde DNA'daki çeşitli genlerin etkisiyle oluşan proteinlerdir.
Bu genler mutasyona (değişime) uğrayarak hücrelerin aşırı büyümesine
sebep olurlarsa, o zaman kanser oluşur ve bu genlere de "onkogen" denir.
DNA hayatın merkezi maddesi olarak kabul edilebilir. DNA'da genler
bulunmaktadır. Genler, anne veya babadan çocuğa siyah ya da sarı
saç veya mavi göz gibi özelliklerin ya da talasemi (Akdeniz anemisi)
gibi hastalıkların geçmesine sebep olan kalıtım birimleridir.
DNA uzun bir teyp şeridi gibidir. Vücudumuza nasıl büyüyeceğini
bildiren, hatta davranışlarımızı belirleyen biyolojik bir
programlar dizinidir. DNA bilgisayardaki programları taşıyıcı
şeritlere benzetilebilir.
DNA, deoksiribonükleik asid dediğimiz hücre çekirdeği asidinin
baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. DNA hücrelerde kromozom
şeklinde bulunur.
İnsan vücudunda milyarlarca hücre vardır ve her hücredeki DNA o
hücrenin kontrol merkezidir. İnsanda 23 çift kromozom vardır.
Bunlar çekirdekte çiftler halinde bulunurlar. Yalnız son çifttekiler
cinsiyet kromozomu olarak farklıdır; kadında XX ve erkekte XY olarak bulunur.
Kanser genleri ya da onkogenler 70'li yılların sonlarına doğru
bulunmağa başlanmış ve günümüze kadar çok aktif araştırmaların
konusunu oluşturarak, kanserin daha iyi anlaşılmasına, tanı ve
tedavinin geliştirilmesine hizmet etmişlerdir.
Onkogenleri oluşturan mutasyonlar, karsinojen maddelerin, virüslerin
ve X ışınlarının etkisiyle meydana gelir. Kanser bir organda oluştuktan
sonra, uzak doku ve organlara da metastaz dediğimiz yerleşmeler yapar ve
genel olarak hastalar metastazlar nedeniyle kaybedilir. Hızlı ilerleyen
kanserlerde metastaz erken, daha iyi gidişli kanserlerde ise metastaz
geç oluşur. Metastaz oluşumu tesadüften çok, kanser hücrelerinin bazı
organlara kolay yerleşmelerini sağlayan özelliklerine bağlıdır. Örneğin,
kolon kanserleri karaciğere, prostat kanserleri kemiğe metastaz yapmayı
tercih etmektedir. Burada, kanserli dokuda kan akımı, damar hücrelerinin
aktivasyonu gibi faktörler rol oynamaktadır.
Onkogenlerin yanında anti-onkogenler de çok önemlidir.
Onkogenler kansere sebep olurken, anti-onkogenler kanseri önleyen genlerdir.
Anti-onkogenlere "tümörü baskılayan genler" de denir. Bunlar doğal hallerinde
iken, yani mutasyona uğramamış hallerinde iken hücre bölünmesini ve çoğalmasını
frenleyen, durduran genlerdir. Örnek olarak retinoblastoma genini ve p53 genini
gösterebiliriz.
Günümüzde kanser hastalıkları, insanları en çok korkutan sağlık problemlerinin
başında geliyor. Kansere karşı tedbirli olmak, erken tanıda büyük önem taşıdığı
gibi hayat da kurtarabiliyor. Yapılacak bir kanser kan testi ile her yaştan kişi
kansere karşı erken önlem alıp, kanserden kendini koruyabilir. Peki bunun için
hangi kan testlerini yaptırmak gerekiyor?
kanser nedir ile ilgili aramalar
kanser nedir belirtileri nelerdir
kanser nedir çeşitleri nelerdir
kanser nedir
kanser nedenleri
kanser nasıl oluşur
kanser nedir nasıl oluşur proje ödevi kısaca
kanser çeşitleri
en tehlikeli kanser türü
En hızlı yayılan kanser türleri içinde ilk beşte pankreas,
beyin, yemekborusu, karaciğer ve cilt kanseri var.
hurriyet. yazarlar/ mehmet-oz/en-sinsi-5-kanser-
Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki
hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir.
Genel anlamda ise kanser vücudumuzun çeşitli bölgelerindeki hücrelerin
kontrolsüz çoğalması ile oluşan 100'den fazla hastalık grubudur.
Kanser türleri ve görülme sıklıkları
Kanserler oluştukları organ, bölge ve mikroskobik yapılarına göre sınıflandırılırlar.
100'e yakın kanser türü olsa da bazı türler çok daha sıklıkla görülmektedir.
Sık görülen kanser çeşitleri:
Akciğer kanseri
Meme kanseri
Beyin tümörleri
Ağız kanseri
Bağırsak (kolon) kanseri
Özofagus kanseri
Cilt kanseri
Rahim ve rahim ağzı kanserleri
Yumurtalık kanseri
Prostat kanseri
Testis kanseri
Mide kanseri
Böbrek kanseri
Karaciğer kanseri
Pankreas kanseri
Mesane kanseri
Gırtlak kanseri
Nazofarenks kanseri olarak sayılabilir.
Her yıl dünyada yaklaşık 14 milyon kişinin kansere yakalandığı ve
yaklaşık 8,2 milyon kişinin bu hastalıklar yüzünden hayatını
kaybettiği bilinmektedir. Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı'nın
istatistiklerine göre her yıl 103 bini erkek, 71 bini
kadın olmak üzere 174 bin kişi kansere yakalanmaktdır.
Türkiye'de erkelerde en sık görülen kanser tipleri akciğer, prostat,
bağırsak, mide ve mesane kanseri iken kadınlarda meme, tiroid, bağırsak,
rahim ve akciğer kanseri olarak bilinir.
Kanser nedenleri
Kanserin nedenleri tam olarak bilinmemekle beraber iki grup risk
faktörü vardır. Bunlardan biri genetik yatkınlık yani ailedeki
hastalık geçmişi, diğeri ise çevresel ''kolaylaştırıcı'' faktörlerdir.
Çevresel faktörler; sigara ve alkol kullanımı, yoğun güneş
ışınına maruz kalma, radyasyona veya yüksek dozda röntgen
ışınına maruz kalma, kanserojen olarak anılan bazı kimyasallara
maruz kalma, bazı virüsler, kötü beslenme alışkanlıkları ve hava
kirliliği gibi faktörlerdir. Bunların yanında hamilelik döneminde
anne karnında fetüsün maruz kaldığı faktörler de kanserin
nedenlerinden sayılmaktadır
Kanser belirtileri
Kanser, her vücutta farklı birtakım belirtiler ortaya çıkarır.
Açıklanamayan kilo kaybı
Yüksek ateş
Kronik halszlik
Güçlü ağrılar
Meme, koltukaltı ve ya vücudun başka bölümlerinde hissedilen s
ert ve hareketsiz kitleler
Ciltteki, özellikle ben ve siğillerde değişiklikler
Ağızda diş etlerinde yoğun kanamalar
Balgamda kan gelmesi ve kronik öksürük
Zamansız vajinal kanamalar
Dışkıda kan bulunması ve uzun süren dışkılama problemleri
İdrarda kan bulunması ve idrar sıklığının değişmesi
Bu belirtiler her zaman kanser olduğunuz anlamına gelmez
fakat bir uzman doktor tarafından mutlaka değerlendirilmelidir.
Doktor kontrolü öncesinde erken teşhisin birçok hastanın hayatı
kurtardığı ve herhangi bir kalıcı hasara uğramadan hastalığı
atlatmasına yardımcı olduğu unutulmamalıdır. Ancak erken teşhis,
belirtilerin doğru değerlendirilmesi ve düzenli basit
kontrollerin ihmal edilmemesiyle mümkün olabilir.
anser harun arabacı |
Özellikle ileri aşamalara kadar herhangi bir belirti
göstermeksizin ilerleyen kanser türlerinde erken teşhisancak doktor
kontrolleriyle mümkün olmaktadır. Bu sebeple
doktora gitmek için hastalığı hissetmeyi beklemeyip düzenli
kontrolleri ve rutin tahlilleri aksatmamak çok önemlidir.
Kanser tanı ve tedavi yöntemleri
Kansere karşı verilen mücadelede erken tanı büyük önem taşımaktadır.
İnsanlarda herhangi bir belirti oluşmadan kanserin araştırılmasına
tarama denilmektedir. Günümüzde tarama yöntemleri kansere karşı
mücadelede en önemli silahlardır.
Belirtiler sonrası kanser tanısı koymak için birkaç yöntem
kullanılmaktadır. Başlıca yöntemler; kan testleri,
görüntüleme yöntemleri (MRI, bilgisayarlı tomografi vb.)
ve biyopsi işlemi ile alınan parçaların patolojik açıdan
incelenmesidir.
Kanserler, türlerine bağlı olarak farklı mikroskobik yapılara
ve yayılma hızına sahiptir. Bu yüzden her kanser türünde
farklı tedavi yolları izlenir. Genel olarak kanser tedavileri;
çeşitli ilaçlarla uygulanan kemoterapiler, radyoaktif
ışınlardan yararlanılan radyoterapiler, cerrahi girişimler
ve hastaların yaşam kalitesini arttırmak için kullanılan
tamamlayıcı (alternatif) tıp yöntemleri olarak sınıflandırılır.
Bu tedavi yöntemlerinde teknolojinin ve bilimsel çalışmaların
etkisiyle her geçen gün gelişmeler sağlanmakta ve ilerlemeler
kaydedilmektedir. Bütün bu tedavi yöntemlerinin yanı sıra kanser
hastalarında moral ve motivasyon, iyileşmenin en büyük yardımcısıdır.
Zaman zaman hastaların psikolojik destek alması da tedaviye katkı sağlamaktadır.
Günümüzde Kanser
Kanser çok önemli bir hastalıklar grubudur. Tedavisi ve tanısı bir
çok uzmanlık dallarının işbirliğini gerektirmektedir. Tedavisi güçtür.
Erken tanı önemlidir. Cerrahi ve radyoterapi lokal tedavi yöntemleri olup,
onların arkasından kemoterapi ve immünoterapi gibi sistemik tedaviler
uygulanmaktadır. Kemoterapi sitotoksik ilaçlarla yapıldığı için özel bir
ihtisas konusudur. Etkili dozlarda, fakat hastayı yan tesirlerden
koruyarak yapılması gereklidir.
Moleküler biyolojinin verdiği yeni bilgiler kanser tedavisi için umut vaad
etmektedir. Onkogenleri ve onların ürünlerini baskılayan özel maddeler
halen araştırılmaktadır. Anti-onkogenlerin de tedaviye katılmaları için
çalışılmaktadır.
Kanserde belki tedaviden daha önemli olan husus kanserin önlenmesidir.
Önlemede karsinojenik (kanser yapıcı) maddelerden uzak durmak, temiz
ve sağlıklı yaşamak ve uygun bir diyet uygulamak gibi hususlara uyulması
kanser sıklığını rahatça yarıya indirebilir. Gelecekte kemoprevansiyon
yani kimyasal maddelerle kanseri önlemek de yararlı olabilecektir.
Kanserin Biyolojisi
Kanser, bazı etkilerle değişime uğramış hücrelerin, gerek yerel
ve gerek uzak noktalarda kontrolsüz olarak çoğalıp büyümelerinin
sonucu oluşan habis hastalıklar grubudur. Normalde hücreler belli
bir kontrol altında, ihtiyaca göre bölünerek çoğalırlar. Hücreler
bir taraftan programlı ölüm ya da "apoptoz" denen olay ile yok olurken,
diğer taraftan da büyüme faktörlerinin etkisiyle çoğalır. Büyüme faktörleri
normalde DNA'daki çeşitli genlerin etkisiyle oluşan proteinlerdir.
Bu genler mutasyona (değişime) uğrayarak hücrelerin aşırı büyümesine
sebep olurlarsa, o zaman kanser oluşur ve bu genlere de "onkogen" denir.
DNA hayatın merkezi maddesi olarak kabul edilebilir. DNA'da genler
bulunmaktadır. Genler, anne veya babadan çocuğa siyah ya da sarı
saç veya mavi göz gibi özelliklerin ya da talasemi (Akdeniz anemisi)
gibi hastalıkların geçmesine sebep olan kalıtım birimleridir.
DNA uzun bir teyp şeridi gibidir. Vücudumuza nasıl büyüyeceğini
bildiren, hatta davranışlarımızı belirleyen biyolojik bir
programlar dizinidir. DNA bilgisayardaki programları taşıyıcı
şeritlere benzetilebilir.
DNA, deoksiribonükleik asid dediğimiz hücre çekirdeği asidinin
baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. DNA hücrelerde kromozom
şeklinde bulunur.
İnsan vücudunda milyarlarca hücre vardır ve her hücredeki DNA o
hücrenin kontrol merkezidir. İnsanda 23 çift kromozom vardır.
Bunlar çekirdekte çiftler halinde bulunurlar. Yalnız son çifttekiler
cinsiyet kromozomu olarak farklıdır; kadında XX ve erkekte XY olarak bulunur.
Kanser genleri ya da onkogenler 70'li yılların sonlarına doğru
bulunmağa başlanmış ve günümüze kadar çok aktif araştırmaların
konusunu oluşturarak, kanserin daha iyi anlaşılmasına, tanı ve
tedavinin geliştirilmesine hizmet etmişlerdir.
Onkogenleri oluşturan mutasyonlar, karsinojen maddelerin, virüslerin
ve X ışınlarının etkisiyle meydana gelir. Kanser bir organda oluştuktan
sonra, uzak doku ve organlara da metastaz dediğimiz yerleşmeler yapar ve
genel olarak hastalar metastazlar nedeniyle kaybedilir. Hızlı ilerleyen
kanserlerde metastaz erken, daha iyi gidişli kanserlerde ise metastaz
geç oluşur. Metastaz oluşumu tesadüften çok, kanser hücrelerinin bazı
organlara kolay yerleşmelerini sağlayan özelliklerine bağlıdır. Örneğin,
kolon kanserleri karaciğere, prostat kanserleri kemiğe metastaz yapmayı
tercih etmektedir. Burada, kanserli dokuda kan akımı, damar hücrelerinin
aktivasyonu gibi faktörler rol oynamaktadır.
Onkogenlerin yanında anti-onkogenler de çok önemlidir.
Onkogenler kansere sebep olurken, anti-onkogenler kanseri önleyen genlerdir.
Anti-onkogenlere "tümörü baskılayan genler" de denir. Bunlar doğal hallerinde
iken, yani mutasyona uğramamış hallerinde iken hücre bölünmesini ve çoğalmasını
frenleyen, durduran genlerdir. Örnek olarak retinoblastoma genini ve p53 genini
gösterebiliriz.
Günümüzde kanser hastalıkları, insanları en çok korkutan sağlık problemlerinin
başında geliyor. Kansere karşı tedbirli olmak, erken tanıda büyük önem taşıdığı
gibi hayat da kurtarabiliyor. Yapılacak bir kanser kan testi ile her yaştan kişi
kansere karşı erken önlem alıp, kanserden kendini koruyabilir. Peki bunun için
hangi kan testlerini yaptırmak gerekiyor?
kanser nedir ile ilgili aramalar
kanser nedir belirtileri nelerdir
kanser nedir çeşitleri nelerdir
kanser nedir
kanser nedenleri
kanser nasıl oluşur
kanser nedir nasıl oluşur proje ödevi kısaca
kanser çeşitleri
en tehlikeli kanser türü
En hızlı yayılan kanser türleri içinde ilk beşte pankreas,
beyin, yemekborusu, karaciğer ve cilt kanseri var.
hurriyet. yazarlar/ mehmet-oz/en-sinsi-5-kanser-
Dünya Sağlık Örgütü: Her yıl 400 bin insan bozuk gıdadan ölüyor
BirGün Gazetesi (Basın Bildirisi)-
9 Haz 2019
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından açıklanan verilere göre dünya genelinde her yıl yaklaşık 420
bin insan bozuk gıda tüketimi nedeniyle ...
BirGün Gazetesi (Basın Bildirisi)-
9 Haz 2019
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından açıklanan verilere göre dünya genelinde her yıl yaklaşık 420
bin insan bozuk gıda tüketimi nedeniyle ...
bin insan bozuk gıda tüketimi nedeniyle ...
sigara ile aynı derecede kanserojen ilan edecek.
YanıtlaSil