Meslek Hastalıkları Nedir, Neden Önemlidir?
- Meslek Hastalıkları meslekle-işle ilgili hastalıklardır. .
- Yasal tanım ise şu şekildedir: "Meslek hastalıkları,
- Sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre, tekrarlanan
- bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya
- sürekli hastalık, sakatlık ve ruhi arıza halleridir" (506 sayılı SSK Kanunu Mad.11B).
- iş kazaları #kamuspotu, meslekhastalıkları iststistikleri
- Meslek hastalıklarının Genel Özellikleri:
- Meslek hastalığının tespit edilmemiş olması o hastalığı yâda sonuçlarını
- ortadan kaldırmadığı gibi sonuçların işçi, sigorta sistemi, ülke ve işveren için ağırlaştırır.
- Ülkeler arasında değişmekle birlikte, yılda her bin işçi için 4–12 yeni meslek hastalığı
- olgusu beklenmelidir. (Harrington J.M.) SSK istatistiklerine göre 2000 yılında sigortalı
- işçi sayısı 5.005.403'tür ve saptanan meslek hastalığı sayısı 803'tür. Yılda sağlık verilerine
- göre her bin işçi için 0,16 meslek hastalığı saptanmaktadır. Saptanamayan meslek hastalığı
- ve iş kazası sayısının 20.000–60.000 arasında olduğu tahmin edilebilir.
Meslek Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?
- Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun
- olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi,
- Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve
- buna bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer
- belgelerin incelenmesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi
- Kayıt dışı, sigortasız işçi çalıştırılmamalı
- İşe giriş muayenelerinde sağlık durumu uygun olmayanlar o işe alınmamalıdır.
- Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinde belirtilen işler için
- daha kapsamlı bir inceleme ile "Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalışır Raporu" alınmalıdır
- Meslek Hastalığının belirtileri ortaya çıkmadan, yapılan işin özelliği, karşılaşılan riskler
- dikkate alınarak gerekli Laboratuar ve Radyolojik incelemeler yapılarak hastalıkların
- erken tanısını koymak amacı ile düzenli periyodik muayeneler yapılmalıdır.
- İşyeri ortamında:
- Hijyen kurallarına uyulmalı, çay ve yemek molalarından önce mutlaka eller bol sabunlu
- su ile yıkanmalı,
- İşyerinden ayrılmadan önce duş yapılabilmesi için yeterli duş bulunmalı,
- Her işçinin iş kıyafetleri ve harici kıyafetlerin ayrı ayrı bölümlerde bulunduğu elbise
- dolapları olmalı,
- Yeterli ve temiz havalanma sağlanmalı,
- İşin özelliğine göre sık sık ve sürekli eğitimler verilmeli,
- İşin özelliğine göre, ortaya çıkan zararlı etkenler uygun tekniklerle uzaklaştırılarak
- izin verilen değerlerin üzerine çıkmasına engel olunmalı,
- Gerekiyorsa maske tıkaç vs gibi kişisel koruyucular kullanılmalı,
- Mümkün ise işyeri hekimi istihdam edilmeli, değilse ortak işyeri hekimi temin
- edilmeye çalışılmalı,
- İşyeri hekimi, Sigorta Müfettişi, İSGÜM veya Meslek Hastalıkları Hastanesi görevlilerinin
- uyarı ve tavsiyelerine dikkatle uyulmalı,
- Ortamdan uzaklaştırma amacı ile istirahat verilmiş ise, ekonomik nedenler,
- kalifiye eleman bulamama veya işi zamanında yetiştirme gibi bahaneler ileri sürülmemeli,
- istirahat kesinlikle uygulanmalı,
- Hastane incelemeleri sonucu iş değişikliği kararı verilmiş ise, işveren yönünden
- çalıştıracak eleman bulamama, işçi yönünden işini kaybetme
- korkusu gibi nedenler ileri sürülmemeli, iş değişikliği mutlaka uygulanmalıdır.
- Kontrol muayenelerine zamanında gidilmelidir.
- İşe giriş ve gerekli ise "Ağır ve Tehlikeli İşler Raporu" için gerekli muayeneler
- yapılmadan işçi çalıştırılmamalıdır.
- İşçilerin yapılacak iş ve ortam risklerinden korunmak için eğitimini sağlamalıdır.
- İşçilere düzenli kişisel koruyucu donanımların temini ve kullanılmasının
- sağlanmasından sorumludur.
- İşyerinde ortam risklerinin değerlendirilerek, gerekli tedbirlerin alınmasından sorumludur.
- İşyeri ortamında gerekli hijyen koşulları sağlanmalıdır
- İşyeri ortamında temiz hava sirkülâsyonu sağlanmalıdır
- Priyodik muayeneler zamanında yaptırılmalıdır
- İşyeri Hekimi, Sigorta Müfettişi, İSGÜM ve Meslek Hastalıkları Hastaneleri
- görevlilerinin uyarı ve tavsiyeleri yerine getirilmelidir.
- İstirahat ve işyeri değişikliği kararları derhal uygulanmalı
- HUKUKSAL (İŞ MAHKEMELERİ) BAŞVURU
zamanaşımına tabiidir.
Hizmet Tespiti Davası: İşçi meslek hastalığına yakalandığı işyerinde sigortasız -
- Akciğerler (solunum)
- Deri (emilim)
- Ağız (sindirim) Yollarıdır.
- Kimyasal kaynaklı meslek hastalıkları
- Ağır metaller
- Aromatik ve alifatik bileşikler
- Gazlar
- Fiziksel kaynaklı meslek hastalıkları
- Gürültü ve sarsıntı
- Tozlar
- Sıcak ve soğuk ortamda çalışma
- Düşük ve yüksek basınçta çalışma
- Radyasyon (iyonize olan ve olmayan)
- Biyolojik kaynaklı meslek hastalıkları
- Bakteriler
- Virusler
- Psiko-sosyal kaynaklı meslek hastalıkları
- Depresyon
- Manik-depressif Sendrom
|
Öğretmenlerin meslek hastalıkları
Öğretmenlik mesleği kişilere zaman içerisinde ne tip hastalıklar
kazandırıyor? Hangi hastalıklar öğretmenlerin sağlığını tehdit
ediyor? İşte öğretmenlerin meslek hastalıkları...
Karpal Tünel Sendromu Nedir ?
Karpal Tünel Sendromu Nedenleri
Karpal Tünel Egzersizleri
Meslek Hastalıkları Nedir, Neden Önemlidir?
—Kendine özgü bir klinik tablo,
—İyi belirlenmiş hastalık etkeni,
—Hastalık etkeni veya metabolitinin biyolojik ortamda bulunuşu,
—Hastalığın deneysel olarak oluşturulabilmesi,
—Hastalığın o meslekte çalışanlarda insidansının (görülme sıklığı) yüksek olmasıdır.
Türkiye'de Yılda 6.000'in üzerinde maluliyet, 2.000'in üzerinde ölüm vakası meslek
hastalığı kaynaklıdır.
Meslek hastalığı tıbbi olduğu kadar yasal ve sigortacılık tanımıdır.
Bu tanı iş risklerinin işveren tarafından yönetilemediği ve işçinin bu nedenle
fonksiyon kaybına yâda hastalık durumuna uğradığını kanıtlar. Bu nedenlerle,
içerisinde özel eğitilmiş kişiler ve özel süreçler barındıran "yetkinleşmiş sağlık birimleri"
tarafından kanıtlanabilmesi gerekliliği söz konusudur.
"16 Haziran 2006 tarihinde 26200 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre
(Madde 14): Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;
Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı
işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için,
eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın
geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, gerekli belgelerle Kuruma müracaat
edebilirler. Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla belirlendiği
ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde,
meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık
Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine SGK Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile
meslek hastalığı sayılabilir.
13 Oca 2018 - ÜLKEMİZDE KAÇ TANE MESLEK HASTALIĞI HASTANESİ VARDIR ...
Ülkemizde 3tane meslek hastalığı hastanesi bulunmaktadır bunlar;
Meslek Hastalığı Önlenebilir mi?
Kesinlikle önlenebilir. Önlemek için:
Meslek Hastalığını Önlemede İşveren Sorumluluğu
şlem sırasında ortaya çıkan zararlılar uygun yollarla uzaklaştırılmalıdır
Meslek Hastalığına Yakalananların Hukuki Başvuru Yolları
Meslek Hastalıkları Nedir - Meslek hastalığı; işçinin çalıştığı veya yaptığı
iş şartları nedeniyle ortaya çıkan geçici veya sürekli hastalık, bedense....
Maddi- manevi tazminat: Meslek hastalığına yakalanan işçi, işvereni aleyhine
iş mahkemelerinde maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Davanın dayanağı,
meslek hastalığı hastanesinden alınmış meslek hastalığı raporudur. Rapordan sonra
işçinin meslekte kazanma kaybı oranı yüzde üzerinden yine ilgili hastane tarafından belirlenir.
Yargılama sürecinde işçinin çalıştığı işyerine hâkim ve bilirkişi tarafından keşfe gidilir.
Keşif yapılmasındaki amaç işverenin iş sağlığı ve işçi güvenliği açısından kanunlara
uyup uymadığının, gerekli tedbirleri alıp almadığının saptanmasıdır. Bunun sonucunda
bilirkişi
işverenin kusurlu olup olmadığını ve kusur oranını belirler. Yukarıda daha önce belirttiğimiz
, meslekte kazanma kaybı oranına göre (yani iş göremezlik oranı) ve işverenin de kusuruna göre
bilirkişice bir hesap yapılır ve işçinin alacağı maddi tazminat miktarı belirlenir. Ayrıca davalı
işyeri, işçisini sigortalı olarak çalıştırmışsa Sosyal Güvenlik Kurumu işçiye maluliyet maaşı
bağlar. Örneklersek işçinin %70 meslekte kazanma kaybı var. İşveren de tam kusurlu. Hesap
bilirkişi 50.000 TL rapor hazırladı. Sigortanın işçiye ödeyeceği toplam peşin sermaye değeri
20.000 TL olsun geriye kalan 30.000 TL yi işverenin ödemesine mahkemece karar verilir.
Tüm anlattıklarımız maddi tazminat kavramı adı altında anılır.
Manevi tazminat ise işçinin bu hastalık nedeniyle çektiği ızdırabın, acının karşılığı olarak anılır
ve buna karşılık gelen ödeme miktarını hâkim kendi vicdani kanaatine göre belirler. İşçi
mahkemede davasını ispat için her türlü delili kullanabilir. Tanık da bunlardan biridir.
Tazminat davasının açılacağı yer mahkemesi, işçinin işi gördüğü yerdeki iş mahkemesidir.
Örneğin; Güngören'de çalışmış bir işçi Bakırköy İş Mahkemelerinde davasını açabilir.
Maddi ve tazminat talepli dava meslek hastalığı rapor tarihinden itibaren on yıllık
kayıt dışı çalıştırılmışsa başvurabileceği bir diğer hukuk mekanizması yine iş mahkemelerinde
açacağı hizmet tespiti davasıdır. Burada davalı olarak hem işveren hem de Sosyal Güvenlik
Kurumu gösterilir. Davanın amacı işçinin davalı işyerinde çalıştığının ancak sigortasının
yaptırılmadığının ispatıdır. Davanın açıldığı tarihten geriye doğru beş yıllık dönem hüküm
altına alınabilir. Dava sonunda davacının o dönemde sigortalı olmasına karar verilir.
Ve toplam primler işvence ödenir. İşçinin meslek hastalığı nedeniyle Sosyal Güvenlik
Kurumu imkânlarından yararlanması için sigortasız çalıştırıldığının mahkemece tespit
edilmesi gerekir. Davada en önemli ispat vasıtası tanık beyanlarıdır. Davacıyla aynı dönemde
çalışmış bordrolu (yani sigortalı) tanıklar dinlenir. Şayet işyerinde bu özelliklere sahip
tanık bulunamazsa komşu işyerlerinde davacıyla aynı dönemde çalışmış tanık beyanlarına
da itibar edilir.
Meslek Hastalıklarının Sınıflandırılması
Meslek hastalığına neden olan etkenlerin vücuda başlıca giriş yolları:
Meslek hastalıklarının sınıflandırılmasında çeşitli öneriler benimsenmiş olmakla birlikte
, Hunter'dan uyarladığımız aşağıdaki sınıflandırma en kullanışlısıdır:
Kimyasal Kaynaklı Meslek Hastalıkları
a-) Ağır Metaller:
Ağır metaller, doğada bulunan partiküllerin % 0.01-3'ünü sağlık yönünden çok toksik etkiler
gösteren eser elementler meydana getirir. Bunların sağlık yönünden önemi insan dokularında
birikime uğramalarından ve muhtemel sinerjik etkilerinden kaynaklanmaktadır. Havadan solunum
r.
İnsan sağlığını geniş çapta olumsuz yönde etkileyen metaller arasında atmosferde yaygın olarak
bulunan; Kurşun, Kadmiyum, Nikel, Civa metalleri ve Asbest önem taşımaktadır. Diğer metallerin
bir kısmı insan yaşamında temel yönden önem taşır, diğer bir kısmının konsantrasyonu ise insan
sağlığını tehdit edecek boyutta oladığından önem göstermez. Belirli limitlerin dışında
bulunabilecek her türlü metal, insan sağlığı üzerinde toksik etki gösterir.
Kurşun: Mavimsi veya gümüş grisi renginde yumuşak bir metaldir. Kurşunun tetraetil veya
tetrametil gibi organik komponentlerinin yakıt katkı maddesi olarak kullanılmaları nedeniyle
kirletici parametre olarak önem gösterirler. Tetraetil kurşun ve tetrametil kurşunun her ikisi de
renksiz sıvı olup, kaynama noktaları sırası ile 110°C ve 200°C dir. Uçuculuklarının diğer petrol
komponentlerinden daha fazla olması nedeni ile ilave edildiği yakıtın da uçuculuğunu artırırlar.
Kurşunun farklı enzim sistemleri ile etkileşim göstermesi nedeniyle birçok organ veya sistem,
kurşun birikimi için odak noktalarını oluştururlar. Kandaki kurşun konsantrasyonunun
0.2 μg/ml limitini aşması durumunda olumsuz sağlık etkileri gözlenir. Kan kurşun
konsantrasyonu;
0.2 μg/ml limitini aşması ile kan sentezinin inhibisyonu, 0.3-0.8 μg/ml limitlerinde duyu ve
motor sinir iletişim hızında azalma, 1.2 μg/ml limitinin aşılmasından sonra ise yetişkinlerde
geri dönüşü mümkün olmayan beyin hasarları meydana geldiği belirlenmiştir. Havadaki kurşun
konsantrasyonu ile kandaki kurşun konsantrasyonu arasında doğrusal bir ilişki vardır. Kurşunun
havadaki 1 μg /m3 konsantrasyorıunun kanda 0.01-0.02 μg/ml lik konsantrasyonu oluşturduğu
tesbit edilmiştir. İnsanlarda temel (background) kan kurşun konsantrasyonunun 0.04-0.06 μg/ml,
kentsel alanlarda yaşayanlarda ise 0.1 μg/ml olduğu belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü,
sağlık üzerine olumsuz etkilerin gözlenmediği 0.1 μg/ml kan kurşun konsantrasyon limitinin
aşılmaması amacı ile; kent havasındaki kurşun konsantrasyonunun 0.5-1 μg/m3 olarak
hedeflenmesini önermektedir.
Kadmiyum: Kadmiyum (Cd) gümüş beyazı renginde bir metaldir. Havada hızla kadmiyum
oksite dönüşür. Kadmiyum sülfat, kadmiyum nitrat, kadmiyum klorür gibi inorganik tuzları
suda çözünür. Havadaki kadmiyum fume konsantrasyonu 1 mg/m3 limitini aşması durumunda,
solunumdaki akut etkileri gözlemek mümkündür. Kadmiyumun vücuttan atılımının az olması
ve birikim yapması nedeni ile sağlık üzerine olumsuz etkileri zaman doğrultusunda gözlenir.
Uzun süreli maruziyetten en fazla etkilenecek organ böbreklerdir. Yapılan araştırmalarda; böbrekte
biriken kadmiyum konsantrasyonunun (yaş ağırlık üzerinden) 200 mg/kg'a ulaşması durumunda,
böbrek fonksiyonlarında bozulma olduğu tespit edilmiştir. Böbrekte oluşan hasarın tekrar geriye
dönüşü mümkün değildir. Akciğer ve prostat kanserlerinin oluşumunda kadmiyumun etkisi kesin
olarak belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü insan sağlığının korunması için havadaki kadmiyum
konsantrasyonunun; kırsal alanlarda 1-5 ng/m3, zirai faaliyetlerin bulunmadığı kentsel ve
endüstriyel bölgelerde 10-20 ng/m3.ü aşılmamasını tavsiye etmektedir.
Nikel: Nikel gümüşümsü beyaz renkli sert bir metaldir. Nikel bileşikleri pratik olarak suda
çözünmez. Suda çözünebilir tuzları; klorür, sülfat ve nitrattır. Nikel biyolojik sistemlerde
adenosin trifosfat, aminoasit, peptit, protein ve deoksiribonükleik asitle kompleks oluştururlar.
Havadaki nikel bileşiklerinin solunması sonucunda, solunum savunma sistemi ile ilgili olarak;
solunum borusu irritasyonu, tahribatı, immunolojik değişim, alveoler makrofaj hücre sayısında
artış, silia aktivitesi ve immünite baskısında azalma gibi anormal fonksiyonlar meydana gelir.
Deri absorbsiyonu sonucunda allerjik deri hastalıkları ortaya çıkar. Havada bulunan nikele uzun
süreli maruziyetin insan sağlığına etkileri hakkında güvenilir kanıtlar tespit edilememişse de;
nikel işinde çalışanlarda astım gibi olumsuz sağlık etkilerinin yanı sıra, burun ve gırtlak
kanserlerine neden olduğu kanıtlanmıştır. Kanserojen etkisi nedeni ile güvenilirlik limitinin
belirtilmesi mümkün değildir.
b-) Aromatik ve Alifatik bileşikler:
Alifatik bileşikler, molekül yapılarında, çeşitli atomların birbirlerine kovalent bağlanarak
oluşmuş düz veya dallanmış zincir şeklinde iskelet içeren organik bileşikler ve bunların
türevleridirler.
Aromatik bileşikler, özel bir doymamışlık gösteren benzen (benzol) ve türevleriyle,
kondense benzen halkalarının oluşturduğu çeşitli bileşiklerdir.
Etil klorür (C2H5Cl), lokal anestezide, özellikle diş sağaltımında önemli narkotiktir;
püskürtme ile soğuk anestezi için kullanılır.
Metilen klorür (CH2Cl2) de narkotik etkilidir; aynı zamanda endüstride çok kullanılır.
Kloroform (CHCl3), çözücü olarak özellikle bazı maddeleri ekstrakte etmek için kullanılır.
Narkotik olarak kloroform, solunumu, eterden daha az etkiler; fakat toksik etkisi kalp ve
karaciğer bozukluklarına neden olabilmektedir.
Karbontetra klorür (CCl4), organik çözücü olarak kullanılır. Karbontetra klorürün
belirli bir narkotik etkisi vardır; fakat kronik zehirlenme sonucu karaciğer harabiyeti oluşturur.
Bromoform (CHBr3), eczacılıkta alkol ile karıştırılarak kullanılır; sütle birlikte boğmaca
öksürüğüne karşı etkilidir.
İyodoform (CHI3), sarı pul şeklinde kristalleri ve karakteristik kokusuyla tanınır, antiseptik
kalıyorlar. Bu durum zaman içerisinde öğretmenlerin
sağlıklarını tehdit eder duruma geliyor. Peki bunlar nasıl hastalıklar ve
bu hastalıklarla nasıl baş etmek gerekli?
Öğretmenlerin meslek hayatları boyunca sürekli seslerini kullanmak
zorunda kalmalarından ötürü, karşılaştıkları en önemli sağlık sorunlarının
da genellikle ses tellerinde ve boğaz bölgesinde görülmektedir.
“Boğazda yanma, ağrı, yabancı cisim hissi, kuruma, gıcık tarzında
öksürük gibi farenjit bulgularına bu meslek grubunda sıkça rastlanır.
Öncelikli nedenler arasında sürekli kapalı ve kalabalık bir ortamda
çalışmak, özellikle tebeşir tozu gibi boğazda tahriş yaratan maddelere
maruz kalmak ve sık konuşmak sayılabilir. Sık üst solunum yolu
infeksiyonu geçirmek, sigara kullanımı, mideden boğaza doğru asit kaçağı (reflü),
burun tıkanıklığı da farenjit ataklarını sıklaştırır veya hastalığın daha ağır seyretmesini sağlayabilir.”
Öğretmenler seslerini fazla kullanmak zorunda oldukları için ses tellerinde nodül oluşabilir.
Eğitimcilerin bir başka sağlık sorununun da ses kısıklığı ve diğer ses hastalıkları olduğunu,
genellikle sesin yoğun kullanımı sonucu
ses tellerinde şişlik ve kızarıklık, ses teli nodül ve polipler olabilmektedir “Ses tellerinin fazla
zorlanması cerrahi tedavi gerektirebilecek nodüllere (ses telleri üzerinde sert çıkıntılar) ve
poliplere (ses telinin belirli bir noktada fazlaca şişerek saplı bir çıkıntı halini alması) yol açar.
Sigara kullanımı ve irritan maddelere (tebeşir tozu gibi) maruz kalmak bu problemleri artırır.
Öğretmenlerin Sorunları Acil Çözüm Bekliyor!
Öğretmenlik mesleği açısından, uluslararası anlamda tek öğretmenler günü olan
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olmasına karşın, 12 Eylül sonrasında ilan edilen
“24 Kasım Öğretmenler Günü” resmi olarak kutlanacak, her fırsatta mağdur edilen,
“az çalışıyorlar”, “çok tatil yapıyorlar” diyerek siyasiler tarafından her fırsatta aşağılanan
öğretmenlerin ne kadar “kutsal” bir iş yaptıkları hatırlatılarak, acil çözüm bekleyen en
temel sorunları bile gündeme getirilmeden “resmi bir gün” olarak kutlanacak.
12 Eylül cuntasının bir ürünü olan “24 Kasım Öğretmenler Günü” 12 Eylül
zihniyetinin ve günümüzdeki temsilcilerinin nasıl bir öğretmen istediğinin simgesidir.
Eğitim Sen’in 24 Kasım’ı öğretmenler günü olarak kabul etmesi demek; 12
Eylül rejimini, uygulamalarını ve düşüncesini benimsemek, TÖB-DER’in kapatılmasını
ve binlerce öğretmenin mağdur edilmesini onaylamak, 12 Eylül ve AKP zihniyetinin
yaratmak istediği “itaatkâr öğretmen” profilini kabul etmek anlamına gelmektedir.
Eğitim Sen, yıllardır dünya öğretmenlerinin evrensel mücadele günü olan 5 Ekim’i Dünya
Öğretmenler Günü olarak kabul etmekte ve kutlamaktadır. 24 Kasımı “Öğretmenler
Günü” olarak ilan edenler, öğretmenlere içi boş ve gerçek yaşamda hiçbir karşılığı
olmayan övgüler dizip, yıllardır yaşanan sorunların üzerini örterek günü kurtarmaya çalışmaktadır.
13 yıldır tek başına iktidarda olan AKP’nin öğretmenlerin giderek ağırlaşan çalışma ve
yaşam koşullarını iyileştirmek, artan iş yükünü azaltmak, insan onuruna yaraşır bir ücret
almasını sağlamak ve eğitimin niteliğini en azından OECD ülkeleri ortalamasına taşımak
gibi bir hedefi olmamıştır.
Eğitimde 4+4+4 dayatmasıyla zaten sorunlu olan eğitim sisteminde büyük bir alt-üst oluş
yaşanmış, öğretmenler, öğrenciler ve veliler büyük sorunlarla karşı karşıya bırakılmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı attığı her adımda, başlattığı her uygulamada öğretmenlerin,
yardımcı hizmetli ve memurların daha fazla çalışabilmelerinin önünü açmak için
çalışmakta, en temel taleplerimizi görmezden gelmektedir. Çalışma koşullarımızın
giderek esnek, kuralsız ve güvencesiz hale getirilmesi, angarya çalışma uygulamalarının
artması ve son olarak iş güvencemize göz dikilmesi, eğitim emekçilerini büyük bir tedirginlik
ve karamsarlık içine itmektedir.
Her 24 Kasım’da öğretmenliğin kutsallığından, “onurlu bir meslek” olduğundan söz
edilerek bildik ezber cümlelerin kullanılması, eğitim emekçilerini ciddi anlamda rahatsız
etmektedir. Yüz binlerce eğitim emekçisinin sosyal ve ekonomik sorunlarını çözmek için
yıllardır adım atmayanların, öğretmenlerin gerçek sorunlarını görmezden gelenlerin
bildik nutuklarını daha fazla dinlemek istemiyor, eğitimin ve öğretmenlerimizin sorunlarına
kalıcı çözümler üretilmesini istiyoruz.
Öğretmenlerin Çalışma Koşulları ve Sorunlara Bakışı Araştırması
Eğitim Sen tarafından, öğretmenlerin giderek ağırlaşan çalışma koşulları ve
sorunları ile ilgili düşüncelerini ilk elden tespit etmek için 9-20 Kasım 2015 tarihleri
arasında, kapsamlı bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Türkiye çapında 7 bölge ve 40 ilde
(Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Bursa, Kocaeli, Diyarbakır, Eskişehir, Artvin, Ağrı, Dersim,
Malatya, Edirne, Kırıkkale, Kırklareli, Mersin, Muş, Van, Hakkari, Şırnak, Sinop, Çorum, Tarsus,
Sivas, Kars, Tokat, Muğla, Nevşehir, Kırşehir, Kastamonu, Konya, Karaman, Ordu,
Aksaray, Trabzon, Giresun, Bartın, Sakarya, Yalova, Zonguldak) hemen hemen tüm okul
türleri ve branşlardan 4.952 öğretmen araştırmaya katılmış ve görüşlerini bizlerle
paylaşmışlardır. Araştırmamız 9 sorudan oluşan bir anket formu üzerinden tüm katılımcılarla
yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilmiştir. Anket formları sendikamız çalışanı arkadaşlarımızın
3 gün süren yoğun emeği sonucunda, bilgisayar ortamına aktarılarak analiz edilmiş ve dikkat
çekici sonuçlara ulaşılmıştır.
Araştırmaya katılanların cinsiyetlerine göre dağılımı
Sendikamız tarafından 9-20 Kasım 2015 tarihleri arasında yapılan araştırmaya farklı okul
türleri ve branşlardan 4.952 öğretmen katılmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlerin
yüzde 47’si erkek (2269 kişi), yüzde 53’ü (2565 kişi) kadınlardan oluşmaktadır.
-
Karpal tünel adı verilen alan, el bileğinin içinde 2-3 cm genişliğinde, #harunarabaci el sinirlerini
- koruyan tünel şeklinde bir bölümdür. Bu tünel, parmakları hareket ettiren sinir ve tendonları
- korur. Çeşitli durumlar sonucunda bu tünel çeperleri kalınlaştığında, içinden geçen sinirlere
- baskı yaparak ağrı ve uyuşukluğa neden olur. Yani karpal tünel sendromunun başlıca nedeni,
- sinirleri saran tünel şeklindeki yapının kalınlaşmasıdır.
- Karpal tünel sendromu, el ve kolda ağrı, uyuşukluk ve karıncalanmaya neden olan yaygınÇoğu hastada karpal tünel sendromu eğer tedavi edilmezse zamanla kötüleşir. Bu nedenle
- erken tanı ve tedavi önemlidir. Erken teşhis edildiğinde genellikle bir bilek ateli takmak veya
- belirli aktivitelerden kaçınmak gibi basit önlemlerle tedavi edilebilir.
- bir durumdur. Bu durum, eldeki ana sinirlerden biri olan medyan sinirlerin sıkışması
- sonucunda ortaya çıkar. Eğer elinizde uyuşukluk, karıncalanma veya halsizlik hissediyorsanız,
- mutlaka karpal tünel sendromu için muayene olmanız gerekir.
-
Karpal tünel sendromu, kas ve sinirlerin olağan dışı durumları nedeniyle oluşan bir
- rahatsızlık olduğundan henüz başlangıç seviyesindeyken fizik tedavi yöntemleri ile tedavi
- edilebilir. Bunların başında herkesin kendi başına uygulayabileceği karpal tünel egzersizleri
- gelir. Aşağıda 3 adımdan oluşan basit egzersizleri düzenli olarak tekrarladığınızda hem karpal
- tünel sendromu etkileri azalmış olacak hem de ilerleyen dönemde hastalığa yakalanma
- riski azalacaktır.
Günün büyük bölümünü masa başında çoğu zaman hareketsiz olarak geçiren ofis
çalışanlarında sık görülen sorunlar nelerdir?
Mesai saati boyunca ekran karşısında sürekli tekrarlayıcı hareketler
yapmak zorunda kalan çalışanlar,
uygun olmayan masa düzeni, uygun olmayan oturma pozisyonu,
vücut yapısını zorlayıcı oturma, kalkma, uzanma hareketleriyle,
önceleri hafif ağrılarla başlayan gittikçe ağırlaşan ve iş gücü kaybına
neden olabilecek birçok sağlık sorunu yaşayabilirler. Ofis çalışanlarında
en sık görülen kas iskelet sistemi sorunları: kas zorlanmaları, tendinit adı
verilen tendon iltihaplanmaları, karpal tünel veya ulnar tünel sendromu adı
verilen sinir sıkışmaları, bel ve boyun fıtıkları ve kireçlenmelerdir. Ayrıca kas
iskelet sistemi hastalıkları yanı sıra göz sorunları, baş ağrısı, yorgunluk,
halsizlik ve psikolojik problemler da ofis çalışanlarında görülebilen başlıca sorunlardır.
* Masa başı çalışanlar boyun ağrısı, bel ağrısı, kollarda ağrı ve uyuşmalardan genellikle
şikayetçilerdir. Bu hastalıkların masa başı çalışanlarda daha fazla sıklıkla
görüldüğü söylenebilir mi?
Ofis çalışanları, uzun süreli aynı kaslara yük bindiren tekrarlamalı hareketler,
duruş ve oturuş bozukluğu, iş yetiştirme, zaman baskısı ve stres nedeni ile
sıklıkla kas zorlanmalarına maruz kalırlar. Masa başı çalışanlarda artmış sıklıkla
boyun ve üst ekstremite sorunları görülmekle birlikte endüstriyel çalışanlarda
bel ve alt ekstremite sorunları daha sık görülmektedir.
* Boyun ve bel ağrılarının, el bileği ağrılarının görülme sıklığı kadın ve erkeklerde farklı mıdır?
Masa başı çalışanlarda sık görülen kas iskelet
sistemi hastalıklarında sıklık cinsiyete göre
belirgin bir farklılık göstermez. Hem erkek hem
de kadın hastalar benzer risklere maruz
kaldıklarından boyun bel veya el bileği sorunları benzer
sıklıkta görülmektedir.
Hastalıklara yakalanma sıklığı cinsiyetten çok
vücudun ve ekipmanın kötü kullanımı yanı sıra
fiziksel kondüsyon eksikliğine, daha önce
geçirilmiş hastalıklara ve yaşlanmaya bağlı
olarak artabilmektedir. Ayrıca kişinin yaşam
biçimi de önemlidir. Dengesiz ve sağlıksız beslenme, kötü alışkanlıklar, vücudu
zorlayabilecek ağır sporlar, ağır ev işleri, uyku sorunları ve yeterli dinlenememe
de kas iskelet sistemi hastalıklarına yakalanma sıklığını arttırmaktadır.
DOĞRU OTURUŞ, DİK OTURUŞ
* Bilgisayar başında ideal oturuş pozisyonu nasıl olmalıdır?
Doğru oturuş pozisyonu beli ve sırtı destekleyecek bir sandalye ile dik oturuştur.
Sadece bel desteği kullanılması ile ofis kaynaklı bel ağrılarının büyük bir kısmı
önlenebilmektedir. Kollar masa yüzeyinden aşağıda veya yukarıda tutulmamalı,
dirsekten 90 derece bükülü ve ön kol yere paralel olmalıdır. Bileklerin bükülmesi
veya masa kenarına dayalı tutulması sinir sıkışmalarına neden olur. Diz ve kalça aynı
seviyede veya diz hafif yüksekte olmalıdır. Ayak altına hafif bir yükselti konulabilir.
Böylece baldır ve uyluklara sandalyenin basınç yapması engellenir, bu basınç
bacaklarda dolaşım bozukluklarına neden olabilir.
* Otururken ya da ofis içinde yapabileceğimiz basit egzersizler var mı?
İş yerinde, işe başlamadan önce veya molalarda uygulanabilecek germe ve
ısınma egzersizlerinin kan dolaşımını arttırarak yorgunluğu, zorlanmayı azaltmada
yararlı etkileri vardır. Egzersiz yaparken nefes tutulmamalı, az sayı ile başlanarak
giderek yoğunluk arttırılmalıdır. Egzersize düzgün doğru duruş veya oturuş ile
başlanmalıdır. Her hareket eklem hareket açıklığının sonuna kadar yapılmalı,
burada 5 saniye tutulmalı, daha sonra başlangıç pozisyonuna dönülmeli ve 3’er set
yapılmalıdır. Boyun öne, arkaya, her iki omuza doğru yanlara bakacak şekilde ve
kulak memesi omuz doğru eğilecek şekilde her iki yana tek tek yapılmalı, beşer
saniye son noktalarda beklenip başlangıç pozisyonuna dönülmelidir. Omuzlar için
kulak memesine doğru kaldırma, omuzlarla geriye doğru daireler çizdirme yapılabilir.
Dik otururken eller belde dirsekler geriye doğru, kürek kemikleri arka ortada birbirine
yaklaşacak şekilde sırt kasları çalıştırılabilir. Eller sırayla göğüs hizasında, çene
hizasında ve göz hizasında birleştirilerek hafif itme hareketi ile göğüs ve sırt kasları
çalıştırılabilir. Elleri tek tek, bilekten diğer el yardımı ile yukarı ve aşağı bükerek kol ve
bilek kasları gerilebilir. Ayakta kollar yukarıya ve yukarı ve yana uzanma hareketleri ile
gövde kasları esnetilebilir. Eğer egzersiz yaparken ağrı ve rahatsızlık hissi oluşuyorsa
mutlaka bir fizik tedavi uzmanına başvurarak sorun tespit edilmeli ve egzersizler buna
göre gözden geçirilmelidir.
* Son olarak, işe bağlı kas iskelet sistemi hastalıklarında ne gibi tedaviler uygulanmaktadır?
İşe bağlı kas iskelet sistemi hastalıkları erken evrede çalışırken ortaya çıkar dinlenmekle
geçer ve performansı etkilemez. Orta evrede işe başlamakla ağrı başlar dinlenmekle tam
olarak geçmez ve performans azalmaya başlar. İleri evrede ise dinlenmekle geçmeyen,
istirahatte ve geceleri de devam edebilen, performansı etkileyen ağrı şikayeti vardır. Orta
ve ileri evrede ağrı şikayeti olan hastaların mutlaka doktora başvurması gerekir. Ağrı
ataklarının önlenebilmesi veya azaltılması için öncelikle iş yerindeki risklerin tespit edilerek
ortadan kaldırılması önemlidir. Bunun için hasta eğitimi önceliklidir. Ofis çalışanlarına
verilecek 90 dakikalık ergonomi eğitiminin verimi yüzde 18 arttırdığı tespit edilmiştir.
İşe bağlı kas iskelet sistemi hastalıkları çoğunlukla eğitim, iş ortamını düzenleme, uygun
egzersiz programları, basit ilaç ve ortez tedavileri ile düzelir. İleri olgularda fizik tedavi ile
yüksek tedavi başarısı sağlanmaktadır. Bel boyun fıtıkları, kireçlenmeler, sinir sıkışmaları
tendinitler gibi hastalıkların çok küçük bir kısmında cerrahi tedavilere başvurmak gerekir.
Bel fıtıkları için örnek verecek olursak: Tüm bel fıtıklarının sadece yüzde 2-5 kadarı
cerrahi gerektirir. Ameliyat olanların ise en az yüzde 20 kadarında ise bel ağrısının
devam etme ihtimali vardır. Bu sebeple ofis çalışanlarına, ofisteki riskleri minimuma
indirerek, düzenli egzersiz yapmalarını; boyun, bel, omuz, kollar ve ellerde ağrı uyuşma
hareket kısıtlılığı gibi şikayetleri varsa bir Fizik Tedavi uzman doktoruna başvurarak
hastalık erken evrede iken, henüz kronikleşmeden önlem almalarını tavsiye ediyoruz......
#meslek #meslekhastalığı #meslekhastalıkları #meslekhastaliklari #tedavi #teşhis
#tanıkoyma
günden, iş güvenliği, Meslek Hastalığı nedir ? karpal tünel, meslek hastalıkları,
meslek hastalıklarının
sınıflandırılması, Nasıl Konur?, önlenilebilir mi, tanı
#harunarabaci, harun arabacı,iş güvenliği #işgüvenliği, #işkazaları,
blogger,#tvitter,instagram youtube, facebook, kocaeli, çankırı,#sosyalmedya
www.youtube.com/c/harunarabaci
www.youtube.com/c/harunarabaciisg
Instagram.com/harunarabaciisg
Instagram.com/harunarabaci1
twitter.com/harunarabaci2
twitter.com/harunarabacisg
www.linkedin.com/in/harunarabaci/
https://harunarabaci.blogspot.com.tr/
ürkiyede iş kazası oranları (1)
YanıtlaSiluygun olmayan techizat aletler (1)
vize yenileme 5 yıl (1)
who Acil Durumlar who nedir (1)
yüksek gerilim kazaları örnek videoları (1)
zaman emekli olurum (1)
zirve olumsuz şartlar çevre baskılar (1)
çankırı paşa köyü (1)
çökmek deprem (1)
ölümcül ağrı gıdıklanma uyuşma (1)
öğrenci ev hanımı çalışan oturan gezen (1)
ünlülerden yaşam felsefeleri örnek yaşamdan kesitler (1)
ünlülerin başarı hikayeleri hayata dair (1)
İnsan vücudundaki etkileri uyuşma şok (1)
İş güvenliği uzmanı kimdir kimler isg uzmanı olabilir (1)
İşyerinin kapanması halinde alınacak tazminatlar nelerdir (1)
Meslek Hastalığı nedir ,? karpal tünel, meslek hastalıklarının sınıflandırılması,önlenilebilir mi, hastaneler, Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?,
YanıtlaSilMeslek Hastalıkları Nedir, Neden Önemlidir?
Meslek Hastalıkları meslekle-işle ilgili hastalıklardır.
Yasal tanım ise şu şekildedir: "Meslek hastalıkları,
Sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre, tekrarlanan
bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya
sürekli hastalık, sakatlık ve ruhi arıza halleridir" (506 sayılı SSK Kanunu Mad.11B).